20 Mayıs 2013 Pazartesi

Park of Hungarian Turkish Friendship Szigetvár *** Török-Magyar barátság park Szigetvár ***Türk - Macar Dostluk parkı Zigetvar


  

Fájl:Szigetvár - Castle.jpg
Aslında bukadar blog yazmışken biz Türkler için son derece önemli olan Zigetvar'ı atlamak olmazdı,değerli Türk-Macar iş adamları derneği başkanı Osman Şahbaz beyden aldığım mail neticesinde yazmaya karar verdim,aslında gidipte bulunduğum yerdi ama niye bukadar geciktim affınıza sığınıyorum,

Önecelike hem biz Türkler hemde Macarlar için tarihi değeri olan kalenin kuşatılmasından bahsetmek isterim ,Kalenin kusatilması  fethedildiği tarihten 10 yıl önce, 1556'da dır lakin kuşatılmış fakat alınamamış ve 10 bin şehidin acısını kaldıramayan komutan Ali paşa'nın da üzüntüden ölümüne sebep olmuş bunun için halk arasında o dönemde uğursuz kale adı da verilmiştir. Son kuşatmada, osmanlı'nın büyük askeri üstünlüğüne ve üç büyük taaruzuna karşın 33 gün alınamayan kale ve direniş Kanuniyi oldukça sarsmıştır.Kanuni bu üzüntüsünü bir hatt-ı humayun ile bildirmiştir.


Kanuni'nin vefat etmeden önce söylediği son sözler de üzüntüsünü anlatıyor:"bu ocağı yanacak dahi alunmadu mu? bu kal'a benüm yüreğüm yakmışdur.dilerüm hak'dan ateşlere yana" macarlar kaleyi savunan zrinski'yi,kahraman olarak anarlar.Kalenin içinde, fetihten hemen sonra kanuni namına yapılan bir cami ve onun yanında 19. yüzyılda yapılmış konak vardır.günümüzde bu cami ve konak müze olarak kullanılmakta.cami ise akustik özelliği nedeniyle müziğe düşkün macarlar tarafından konser salonu olarak da kullanılmaktadır.kuşatma sırasında Kanuni Sultan Suleymanin vefatına ragmen 7 Eylul 1566 da ele gecirilen ve bugün macaristan sınırları icinde kalan bir kaledir.


Sziget in anlamı adadır,  Macarca vár kelimesinin manası kale anlamına gelmektedir,  1566'da osmanlı, şehri fethettiği sırada çizilen minyatürlerde, kalenin bu özelliği çok net gözükür. Türkçe adı ile andığımız Zigetvar, minyatürlerde birbirine bağlı ve iç içe, tuna nehri üstünde dört kaleden suretle gözükmektedir.


Kalenin alınması daha doğrusu fethi için çok büyük kayıplar verilen bu değerli kale kuşatma 80 bin askerle yapıldığı söylenir 33 günde 20 bin kayıp verilmiştir kaleyi koruyan 2.000 macar askeri kahramanca çarpışıp hepsi ölmüştür.Aslında gerçek manada  amacın şu anda Avusturyanın başkenti Viyana olmasına rağmen yani Viyana kuşatması olmasına rağmen, Zamanın Osmanlı hükümdarı Kanuni sultan süleyman'ın bu kuşatma sırasında ölmesi ve ordunun bu kuşatma için yetersiz durumda  görülmesi üzerine Sokullu Mehmet paşa kararıyla bu kalenin fethinden sonra geri dönülmüştür.


Öldüğünde iç organları gömülüp üzerine Türbe yapılmış ve ordunun morali bozulmasın diye bu haber saklı tutulmuştur,diğer varsayımlara göre ise savaş öncesi ölen Kanuni'nin, mumyalandıktan sonra bir tahterevandan askerlere el sallatıldığı da rivayet olunur, askerler öldüğünü bilmesinler, moralleri bozulmasın diyedir ayrıca bu seferle ilgili hikayelerden biri de, mumyalanan Kanuni nin ruhuna dualar okuyan imamların ve mumyalama işini yapanların da kısa süre içerisinde, sessizce Sokollu Mehmet paşa tarafından öldürüldüğüdür.


Macaristanin ufak ve sirin bir kasabasıdır nufusu 12-13 bin civarındadır hemen hemen bütün turlarda burası ziyaret edilen yerler kapsamındadır. Yeri Macaristanin güney batisinda, balaton gölünün alt tarafina doğrudur. Zigetvara gidince haliyle zigetvar kalesini görmek istersiniz. Hayalinizde şehre tepeden bakan Osmanli ordusunu günlerce kusatmada bekleten devasa bir kale canlaniyorsa işte bunda yanılıyorsunuz. Şehrin hemen arkasinda düzlüge kurulu küçük bir kaledir burası bende gözümde Rumeli hisarı gibi bir kale canlandırmıştım. AyrIca sehirde bir de Süleyman Demirel zamaninda kültür bakanliginca yaptirılan yukarıdada resmi bulunan  park mevcuttur  Kanuninin mezari ve devasa heykeli, hemen yaninda zrinyi mikos adinda kaleyi kanuniye karsi savunan vatandasin heykeli ve güzel bir çesme bulunur.










 




Fájl:Szigetvar 1979 augusztus 25.jpg

Fájl:Hungarian gun from XVI century - Castle of Szigetvar.jpg


1 yorum:

  1. Cok bilgilendirici ve akici bir turkce ile anlatilmis, bir solukta okudum. Editöre tesekkür ederim.

    YanıtlaSil